Tüketicilerin sağlıklı ve hijyenik gıdaya ulaşmada öncelik vermesi salgın döneminde hem gıda hem de ambalaj üretimlerini etkiledi. Tüketicilerin satın alma kararlarını etkileyen faktörlerin başında gelen ambalajın etkisi pandemi döneminde katlanarak arttı. Bu dönemde özellikle gıda sektöründe ambalajlı ürünler büyük önem kazandı. Pandemi öncesinde ürünlerin daha küçük porsiyonlarda sunulurken, pandemi ile insanların evde tüketme ihtiyacıyla ya da birden fazla ürüne dokunmak yerine tek seferde satın alma düşüncesiyle daha büyük boy ürünlere yöneldi. Bursalı gıda ve ambalaj üreticileri pandemiyle birlikte ambalajlı gıdaya karşı artan talebi değerlendirdiler.
İlka Şekerleme Kardelen Kestane
Şekeri Gen. Müd. Mümin AKGÜN
Günümüzde gıda ürünlerinin ambalajsız olarak satılması zaten mümkün değildir. Mevcut yasa ve yönetmelikler ambalajsız gıda satışına izin vermemektedir. Ambalajlar, gıda ürünlerini sadece cazip göstermekle kalmaz. Onların her türlü dış etkiden korunmasında önemli bir parçadır. Gıda ürünlerinin imalatından sonraki depolanması ve satış sonrasındaki tüm aşamalarda muhafazasını sağlar ve dış etmenlerden korur. Bu yüzden ambalaj, gıda ürünlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Tekrar edeyim, mevcut yasa ve yönetmeliklere göre günümüzde gıda ürünlerinin ambalajsız olarak imalat yerlerinden çıkarılması yasaktır. Toptan tüketilen ürünler de dahil olmak üzere satışa sunulan tüm ürünlerin mevzuatta belirtilen şartlara göre, hijyen ve sanitasyon kurallarına uygun olarak imal edilmesi ve bu şekilde satışa sunulması gerekmektedir.
Günümüzde ambalajlar, gıda ürünlerini korumanın ötesinde bir işleve sahiptir. Albenisi ile ürünü çekici hale getirmesi gerekmektedir. İlka Şekerleme olarak Kardelen, ve Yaylacık markaları ile iç pazara ve Cardelion markası ile de dış pazara Bursa’ya özgü kestane şekeri üretiyor ve ürünlerimizin özelliklerine göre uygun uluslararası standartlarda ambalajlar ile satışa sunuyoruz.
Farklı içeriklerde ve gramajlarda 33 farklı ürünü 90 dolayında ambalaj ile satışa sunuyoruz. Kardelen markamız ile Bursa Serisi olarak 3 farklı ambalajımız Ambalaj Sanayicileri Derneği’nden ödül aldı. Belirli periyotlar ile ambalajlarımızın tasarımlarını değiştiriyor ve tüketici talep ve beklentilerine uygun hale getiriyoruz.
Pandemi ile birlikte hijyen ve sanitasyonun önemi daha da anlaşıldı. Gıda ürünlerinin tarladan sofraya kadar tüm aşamalarda hijyen ve sanitasyona uygun davranılması gerekmektedir. Tüketicilere önerimiz, satın alacakları ürünlerin ambalajlarını çok iyi kontrol etmeleri, etiketlerindeki içerikleri dikkatli okumaları, yırtık, yıpranmış ambalajlarda ürün satın almamaları, satın aldıkları ürünün ambalajının gıda ürünü dış etmenlerden koruyup korumadığını iyi incelemeleri üretim/son kullanma tarihlerini kontrol etmeleridir.
İlka Şekerleme olarak, 30 yılı aşkın bir süredir Bursa’ya özgü kestane şekerini 3 farklı marka ile ve muhtelif içeriklerde üretiyor ve kendi mağazalarımızın yanı sıra muhtelif noktalarda dünyanın dört bir yanında satışa sunuyoruz. Tesisimizde hijyen ve sanitasyon kurallarına harfiyen uyuyoruz. Uluslararası nitelikteki; ISO 22000 ve FSSC 22000 gıda güvenliği yönetim sistemi belgelerimiz var. Dünyanın en prestijli gıda ve şekerleme fuarlarına katılarak Bursa’yı ve ülkemizi en iyi şekilde temsil ediyoruz. Paris’te düzenlenen ve dünyanın en önemli gıda fuarı olan ve SIAL’e Dubai’deki şekerleme fuarına, Brezilya’da düzenlenen Apas Feira’ya, ABD’nin Chicago şehrinde düzenlenen Sweets & Snacks Expo Chicago’ya, İstanbul CNR Fuar Merkezi’nde düzenlenen. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknoloji’leri Fuarı’na düzenli olarak katılıyoruz ve bu fuarlarda hem ülkemizi hem de Bursa’mızı en iyi şekilde temsil ediyoruz.
Seçkin Onur Gıda YKB
Yardımcısı Aytuğ ONUR
Ambalaj günümüz dünyasında her üründe önemli hale gelmiştir. Hem koruyucu hem bilgilendirici hem de insanların ilgisini görsel olarak markaya çekecek şekildedir. Gıdada ise ambalaj olmazsa olmazdır. Gıdanın hem koruyucusu hem de kimliğidir. Aldığımız ürünle ilgili tüm bilgilere ambalajından öğrenebiliriz. Marka, içindekiler, son tüketim tarihi, tavsiye edilen tüketim şekli, kullanılan hammaddelerin menşei, içindeki alerjen maddeler, koruyucu maddeler vb. bilgilere ulaşabiliriz. Gıdanın uzun süre, temiz ve üretildiği hijyenik şartlarda korunmasını sağlar, sağlamalıdır. Bu nedenle firmalar ambalaj seçerken de ürettiği ürünün son kullanma tarihine uygun şekilde koruyabilecek ambalajlar seçmek zorundadır.
Pandemi ambalajlı gıdaya ilgiyi kesinlikle artırdı. Tüketiciler hijyenin önemini daha iyi anladı. Bakterilerin nasıl bulaşabildiğini, nasıl yayıldığını öğrendikçe ambalajlı gıdaya yöneldi. Tüketiciler artık güvenilir ve kendilerine sürekli aynı kalitede ürün temin eden üreticileri tercih etmeye başladı. Açıkta satılan, ambalajsız gıdadan uzaklaştı.Pandemi öncesinde tüketicilerimiz faydalı olacağı düşüncesi ile gerçekte sertifikası olmamasına rağmen “organik” adı altında, köy üretimi diye açıkta satılan, ne olduğu belli olmayan ürünlere yönelmişti. İthal pirinci, sokakta “organik köy pirinci” diye satanlar vardı ve rağbet görüyordu. Bu yanlıştan dönülmeye başlandı. Tüketiciler artık ambalajlı, ne olduğu belli olan, kontrollü şartlarda üretilmiş, devlet tarafından belgeli firmaları tercih etmeye başladı. Bizden markası olarak ambalajda güncel gelişmeleri sürekli takip ediyoruz. Ürünlerimizi sağlıklı, ilk günkü gibi koruyacak ambalajları tercih ediyoruz. Ambalaj tedariklerimizde migrasyon testi yaptırıyoruz. Kullandığımız ambalajlarda kimyasal kalıntı olmamasını testlerle kontrol ediyoruz. Makine parkuru ve alt yapımızı sürekli güncel tutuyoruz.
Tüketiciler, açıkta satılan ve hiçbir bilgisi olmayan gıdaları tüketmesinler. Devlet tarafından üretim izni almış, kalite belgeli, güvenilir firmaları tercih etmeliler. Doğru ürünü doğru yerden almamız lazım. Biz kaliteli mallar üretiyoruz ama ürünümüzü sattığımız yerler de önemli. Buraların depolama şartları, ürünleri satışa sunarken ortamın temizliği de önemli. İnsanlar alışveriş yaptıkları yerlerin de temizliğine ve şartlarına dikkat etmeli. Dolaplar doğru derecede mi, bakliyatlar kuru ve serin yerde mi satışa sunuluyor.
Devlet ve özel sektör el ele halkımızı güvenilir ve hijyenik gıda konusunda bilgilendirmeliyiz. Ambalajsız kesinlikle ürün satılmamalı. Güvenilir gıda tüketimi konusunda üreticiler, kamu ve perakendeciler olarak tüm tüketicilerimizi bilgilendirecek faaliyetlere devam etmeliyiz, zincirin tüm halkalarında yapılacak denetimlerle de halkımıza sağlıklı ürünler ulaştırılmasını temin etmeliyiz.
Şener Gıda YK Başkanı
Burhan SAYILGAN
Ürün ambalajlarının satın almada etkisi çok büyük. Müşteri ilk bakışta üründen etkileniyor ve içeriğe dikkat etmiyor. Değişik markaların benzer ürünlerini yan yana koyun, tüketici göze etki eden ambalajı tercih eder. Ancak önce ürünün içeriği ve üzerindeki bilgilere dikkat edilmelidir. Dünyanın hiçbir yerinde ambalajsız ürün kabul edilmez. Türkiye’de Tarım Bakanlığı zaman zaman baskı uygulayıp, ambalajsız ürünün satılmasına izin vermese de, halkımızda açık olanın daha güvenli olduğuna dair yanlış bir kanaat var. Oysa doğru ve sağlıklı olan gıdanın ambalajlı olmasıdır.
Pandemi döneminde halkın yüzde 80’i ambalajlı, hatta ileri ambalajlı ve bio-ambalajlı ürünleri tercih etti. Buna sebep olan şey ise ambalajlı gıdaların, pandeminin bulaşma riskini azaltması ve güven vermesidir. Ambalajın öneminin farkında olan tüketiciler ise önce cam sonra da TSE sertifikası almış plastik ve benzeri kapları tercih etti.
Uygun olmayan ambalajların tamamının Gıda ve Tarım Bakanlığı’nın standartlarına göre değiştirilmesi gerekiyor. Biz firma olarak her ürünümüzün konulacağı ambalajı başından beri hassas bir şekilde seçiyor ve ileride ürüne zarar vermeyecek olan onaylı ambalajları kullanıyoruz.
Tüketiciler ürün seçiminde önce ambalajın güzelliğine göre tercih yapmamalı. Tanıdık ve bilinen ulusal markalara öncelik vermeliler. Üretim ve son kullanma tarihine bakmalılar. Kullanılan ambalajın sağlamlığını kontrol etmeli ve mutlaka içindekiler bölümüne göz atmalılar. Eğer tüketiciler, kendilerini rahatsız eden bir katkı maddesi tespit ediyorsa bunu markaya sormalılar. Tüketici eğer problemli ürünle karşılaşırlarsa mutlaka ALO 174 gıda şikayet hattını araması gerekmektedir. Bunları tespit etmek sadece İl Tarım Müdürlüğü’nün işi değil, halkımızın da bu ürünleri ihbar etmesi gerekmektedir. İnsan sağlığını ikinci plana atanları tanımak lazım. 2021 yılı başında yeni ve cezası ağır kurallar geliyor. Halkın da buna duyarlı olması gereklidir.
Ambalaj Sanayicileri Derneği
YK Başkanı Zeki SARIBEKİR
Yaşadığımız bu süreçte en etkili koruma yöntemi hijyendir. Ambalaj, içine konulan gıdaların üretildikleri koşullarda bozulmadan en ekonomik ve güvenilir biçimde tüketiciye ulaştırılmasını ve tanıtılmasını sağlayan bir ürün. Gıda ambalajının temel amacı; gıdaların raf ömrünü uzatmak, uygun koşullarda depolanmasını sağlamak ve gıdaları tüketiciye ulaşıncaya dek diğer bulaşanlardan korumak, gıda bozulmalarını ve kalite kayıplarını en aza indirmek. Ambalajlar ekmek, süt, peynir, bakliyat ve sebze-meyve gibi günlük ihtiyacımız olan gıdaları korurken aynı zamanda sağlığımızı da koruyor. Çünkü açıkta, ambalajsız şekilde satılan gıdalar bakteri ve çürümeye karşı savunmasız, hızla bozuluyor ve sağlığı tehdit ediyor. Üstelik bu tür gıdaların menşei takip edilemiyor, raf ömrü de güvenilir olmuyor. Koronavirüsle sarsılan dünyada insan sağlığı için ambalajlı gıda olmazsa olmaz niteliğinde.
Hijyen dışında israfın önlenmesi açısından da bütün gıda maddelerinin mutlaka ambalajlı satılması gerekiyor. Ambalaj bu kadar önemliyken ülkemizde hala pek çok gıda maddesi ambalajsız satılıyor. Türkiye’de israf edilen gıda miktarının yılda 26 milyon ton, 214 milyar lira ve her gün 4.9 milyon, yılda ise toplam 1.7 milyar adet ekmeğin çöpe gittiği biliniyor. Bu, hem bireysel ekonomiye hem de ülke ekonomisine zarar veren büyük bir kayıp.
Türkiye’nin en büyük sorunlarından olan israfın önüne geçmek için ciddi önlemler alınması gerekiyor. Ambalajlı gıdaları kullanıp, gıdanın ömrünü uzatmak bu önlemlerden sadece biri. Daha yaşanılabilir bir dünya için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Ambalajlı ürünleri tercih ederek sağlığımızı koruyabilir, israfı önleyebilir ve geleceğimizi kurtarabiliriz.
Akademika Ambalaj YK Başkanı
Ramazan KAYA
Oluklu mukavva ambalaj sektörü, otomotiv, tekstil, gıda, mobilya, beyaz eşya ve temizlik malzemeleri gibi birçok sektöre hizmet vermektedir. Pandeminin başladığı ilk aylarda, fabrikaların uzun bir süre kapalı kalmasından dolayı, sektörümüzde olumsuz yönde etkilenmiştir. Kapasitelerimiz %40’lara kadar düşmüştür. Bu süreçte özellikle gıda sektöründe, paket servis yapılan ambalajlarda bir artış konusu olmuştur. Fakat diğer sektörlerdeki düşüşü karşılamaktan çok uzak kalmıştır.Ambalajlı gıdalar ürününün bir yerden bir yere, zarar görmeden aynı tazelikte ve hijyenik şartlarda taşınması sağlarken, ürünün raf ömrünü de uzatmaktadır. Ayrıca raftaki ürünün de tercih edilmesini sağlayarak pazarlama fonksiyonunu da yerine getirmektedir. Kuzey Amerika’da yapılan bir araştırmada, özellikle kâğıt karton ambalajların, diğer materyallere kıyasla, çevre için daha iyi olduğuna inanılıyor. Özellikle evde kompostlanabilir olması ve geri dönüşümünün daha kolay olmasından dolayı tercih ediliyor. Oluklu mukavvada gelişim dünden bugüne devam etmektedir. Geçmişe nazaran daha düşük gramajlarda kâğıtlar kullanılarak, daha güçlü kutular üretilmektedir. Buda üretim teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde olmuştur. Ayrıca baskı teknolojileri sayesinde ambalajın marketing etkisi de artmıştır.Son günlerde pandeminin de etkisiyle, üretim süreçlerinde aksamalar ve termin uzamaları yaşanmaktadır. Gerçi bu sıkıntı otomotivden, tekstile birçok sektörde görülmektedir. Diğer taraftan TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi ihracatta rekabet gücümüzü arttırırken, iç piyasaya satış yapmak yerine, ihracat daha cazip hale gelmektedir. Fakat bu durum da iç piyasada kağıt sıkıntısına ve fiyatların aşırı yükselmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle son üç ayda hammadde fiyatları %40 oranında artmıştır.
Bilplastik YK Başkanı
Ece ÇELİK
Pandemiyle birlikte tek kullanımlık ürünlere talep yüzde yüz elli arttı. Özellikle Avrupa ve Afrika’dan çok talep aldık. Tek kullanımlık önlük, tek kullanımlık sağlık kitlerini koymak için ambalaj, kargo poşetlerine ilgi oldukça fazlaydı. Kapasitemizin yeterliliği doğrultusunda talepleri karşıladık. Bu süreçte ihracatımız da yüzde 20 artış gösterdi. Ambalajlı gıdalar tüketiciye sağlıklı olduğu, güven verdiği ve kaliteli olduğu duygusunu yaşatmaktadır. Pazarda ambalajsız satılan gıdalar, tüketici sağlığı için büyük risk taşıyor. Ancak ambalajlı ürünler güvenle tüketilebilir. Tek kullanımlık ürünler ise bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve hijyen açısından büyük rol oynamaktadır. Ar-Ge çalışmalarımızı yüzde yüz geri dönüştürülebilir çevre dostu ambalajlar üretimine ağırlık vererek devam ettirmekteyiz. Ek olarak; sürdürülebilir ve çevre dostu plastiklere karşı yürütülen haksız karalama kampanyalarını sektöre çok büyük darbe vuruyor. Türkiye’nin ihracat pazar payının büyük bir kısmını kapsayan plastik sektörü önceki yıllara kıyasla üretim bazlı yüzde 2.1 artarak katma değer yarattı. 2019 yılında gerçekleşen ihracat 2.7 milyar TL oldu. Türkiye 150’nin üzerinde ülkeye plastik ambalaj malzemeler ihraç ediyor ve ilerleyen yıllarda sektörün ihracat rakamları daha artacaktır. Yaşadığımız bu zorlu süreçte hem ekonomik hem de hijyen açısından tüm dünya olarak plastiğin önemini bir kez daha hatırlamış olduk. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ambalajlar şekil değiştirerek hayatımızda olmaya devam edecek. Önemli olan Türkiye ekonomisine bu denli katma değer sağlayan ambalaj sektörüne darbe vurmadan bu sektöre sahip çıkmalı ve yapıcı olmalıyız.
ESSEN Organik Gıda Firma
Sahibi Sabriye ŞEN
Aslında gıda ürünlerinde tüketiciler açısından ambalajdan daha önemli bir konu yok. Hijyen açısından ürüne özel ambalaj en dikkat edilmesi gereken konu, nitekim günümüzde tüketiciler artık bu duruma daha fazla dikkat etmekte. Tabii pandemi sürecinin de etkisiyle alışverişler daha özenle yapılıyor. Aslında olması gereken hep buydu. Böylelikle bunu göz ardı eden firmalarında gelişim göstermesi engelleniyor. Bu yüzden sağlık için her daim ambalajlı gıdalar tercih edilmeli. Bu şekilde firmalar sağlık düşüncesine biraz da olsun mecbur bırakılmalı. Pandemiyle birlikte ambalajlı gıdaya ilgi daha da arttı. İki farklı tüketici modeli var; birincisi gerçekten salgından çekinip tamamen hijyen için ambalajlı gıdaya yönelip sağlığını düşünen kesim, ikincisi ise bu duruma daha çok kendi kendine bir karar vermeyip devlet tarafından uygulanan politikalardan dolayı ambalajlı ürün almak durumunda kalan kesim. Neticede iki tarafta da ambalajlı ürünle sağlığını korumuş oluyor. Bu durumda insanların ambalajlı gıdaya yönelme sebeplerinden ilkine sağlığı, ikincisine devlet zorunluğunu koyabiliriz. Ambalajın önemi bugün veya yarın illaki anlaşılacak. Çünkü, sağlık uzun vadeli de bir yatırım. Bugün dikkat ettiğiniz ambalajlama veya hijyenik ürün aslında size bu konuda bir ömür boyu sağlık sağlayabilir. Bu yüzden şu an tam manasıyla her tüketicinin alışkanlığı olmasa da zamanla ambalajlı ürüne olan inanç artacak veya zorunluluk bulacaktır.
Bizler bu konuda tüketicilerin kendilerinin ve çocuklarının geleceklerini düşünmeleri gerektiğini ve bu konuda en azından kendi üzerlerine düşeni yapmaları, yani bu konuda daha sıkı kurallarla tüketim yaptıklarını firmalara hissettirmeleri gerektiği kanısındayız.
AYPLASTİK İşletme
Müdürü Eda BULUT
Pandemi süreci gibi öngörüsü olmayan global bir salgın yaşıyoruz ve etkilerini yaşamın her alanında hissediyoruz, umarız ki en kısa zamanda dünya bu hastalıktan arınır. Ülkemizde 2019 Ocak ayı itibari ile market – pazar vb .yerlerde plastik poşetler ücretli hale getirildi. Ve tüketiciler file, torba, pazar arabası kullanmaya başladı. Küçük ürünlerde, elle taşınır hale geldi. Uygulamada başarı sağlandı. Ancak koronavirüs sonrası yeni bir durum ortaya çıktı. O da hijyen. Bez torba ve fileler salgın riskini artırıyor özellikle market alışverişlerinde kullanılan bez torba ve filelerin, virüsleri evden markete ya da marketten eve taşıma riskini ortaya çıkarıyor. Bu nedenle korona virüs tehdidinin arttığı şu günlerde tüketiciler, insan sağlığını tehdit eden bez torba veya file yerine tek kullanımlık plastik alışveriş poşeti tercih etti, etmeye de devam ediyor dolayısıyla bir artış var. Ambalajlı gıdaların en büyük avantajı başta hijyen tabii ki bunun yanı sıra katma değer oluşturacak görseller ile birlikte iyi bir pazarlama aracı. Bu avantaj küresel ve ulusal şirketler gibi butik işletmelerde de tercih sebebi haline gelmesine sebep olmuştur. Yeni trendlerden biri olan doğada kalma süreleri daha az ve daha çabuk geri dönüştürebilen kompost ürünlerin üretimini yapıyoruz. Sonuç olarak Türkiye’nin geleceğinde gelişmişlik ölçütü olarak ambalajın oynayacağı rol çok büyük.
ETAPAK Ambalaj Güney Marmara
Bölge Müd. Özcan KORGAN
Pandemi ile birlikte sanayi tarafımız özellikle otomotiv ana ve yan sanayi yaklaşık 3 ay gibi bir sürede çok ciddi etkilendi. Kesinleşmiş siparişler özellikle ihracat tarafında ötelenmek zorunda kaldı. Ama beraberinde gıdaya yönelik olan ürünlerimizde ciddi talep artışı oldu. Özellikle sanal alışverişlerde kullanılan kasa modellerinde ve üretiminde yeni ve geniş bir pazar oluşturdu. Tüketicinin, tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle hijyen, sağlıklı üretim prosesleri ve bununla birlikte ambalajlama daha bir önem kazandı. Vatandaş direkt bu konunun takipçisi olmak durumunda kaldı. Bu da bizi ve diğer sektörleri de olumlu yönde etkilemiş oldu.
Öncelikle doğru bir ambalajlama artık sağlıklı beslenmenin de ilk şartlarından biri haline geldi. Ama altını çizerek tekrar belirtmek isterim ki; “DOĞRU AMBALAJLAMA”. Ürün özellikleri, kullanım ve içerikleri, son kullanma tarihleri gibi tüm bilgileri ürün ambalajında bulabilmektesiniz. Dolayısıyla bu bile tek başına ambalajsız ürüne göre çok ciddi avantajlar ve ürün bilgileri sağlamakta. Açlığın ve israf ekonomisinin had safhada olduğu günümüzde doğru ambalajlama bu israfın da önüne geçmekte. Zira ambalaj, içine konulan başta gıda olmak üzere bozulmadan ekonomik ve güvenilir bir şekilde tüketiciye ulaşmasını sağlayan bir yöntem. Ambalajlamada ana amaç; ürünlerin raf ömrünü uzatıp, uygun saklama koşullarının oluşturulmasına yardımcı olmaktır.